• Quisque fermentum

    Sed eu augue tellus, nec feugiat nisl. Fusce congue rutrum pharetra. Aenean sed turpis tortor, id pellentesque augue enim, tristique.

  • What we do

    Sed eu augue tellus, nec feugiat nisl. Fusce congue rutrum pharetra. Aenean sed turpis tortor, id pellentesque augue nibh enim.

  • About Us

    Sed eu augue tellus, nec feugiat nisl. Fusce congue rutrum pharetra. Aenean sed turpis tortor, id pellentesque augue.

  • 2375558334_e686ab6fec.jpg (470×285)

    Oyunun arayüzü Warfare’in ilk versiyonuna benziyor ve warfare gibi oyuna giriş yaptığınız zaman sizi bir eğitim alanı bekliyor.Bu eğitim alanı ilk eğitim alanına göre daha kapsamlı, yani sizi kısa bir alanda bir evde eğitim yaptırmıyorlar.Daha gerçekçi bir yerde eğitiminizi istenilen sürede, istenilen şekilde yapıyorsunuz.

    Oyunun 2. versiyonun ilkine göre aşırı derecede beğendim heyecan doruk noktada ve gerçekçilikte ön planda kullanılmış ki benim gibi yemek bile yemeyi unutup aklınızdaki tek düşünce oyunu bitirmekten başka birşey olmuyor.Gerçekçilik derken birinin çıkıp bana aniden bıçak saplaması insanı delirtiyor.

    Eğitimden itibaren sizi dünyanın bir ucundan diğer ucuna hatta dünya dışında bile çatışmalar, casus, rehine kurtarma gibi bir sürü görev bekliyor.Oradan oraya geçiş yapıyorsunuz.Şunu söylemek gerekirki ordan oraya atlamak insanı bazen sıksada ne varsa oynim abi gibisinden bir düşünüyorsunuz bu sayede her karakterin gözünden dünyayı görebilme imkanı sağlıyor.


    Warfare 2 ‘de banka soygunu yapıp, önüne geleni vurmak isteyen psikopatlar için çok güzel bir sahne sizi bekliyor.Ellerinizde tam otomatik silahlarla ağır çekimde ilerleyerek önünüze geleni vuruyorsunuz .Bu sahneye kendinizi kaptırabiliyorsunuz çünkü çığlıklar ve insanların verdiği tepkiler gerçek hayattan bir yansıma gibi duruyor.Kötü birşey yaptığınızdan dolayı bu bölümde sizinde sonunuz maalefes kötüye gidiyor, özel timden kaçarken alnınızın çatısına kurşunu yiyorsunuz.

    Captain Mactavish amcamız bizi yanlız bırakmıyor.Onunla beraber mağalarda saklanarak ilerliyor, karda kimseye çaktırmadan yavaş yavaş ilerleyip düşman hattına sızıyorsunuz.Karlı bölümde sizlere emirler yağdırıyor.Misal biryerden geçiceksiniz ve orada 2 kişi var size sağdakini al soldaki benim hadi sayıyordum 3-2-1 diyor : )

    Warfare 2′de ilkte olduğu gibi bir çok sıcak çatışma içinde kendizini buluyorsunuz.Bu çatışmlar oldukça sizi içine çekiyor ve etrafınızda kurşunlardan çıkan sesler, sizi silahınızın sesleri, etraftaki bağrışmalar ve çığlıklar saatler aynı yerde kalıp sıkılmadan çatışma içinde kalmanızı sağlayabiliyor.

    Oyunun tanıtım videosunda yer alan karlı alan ise oldukça güzel.Farenizi karları tırmanırken sağ ve sol eliniz olarak kullanabiliyorsunuz.Tam çıktım diyorsunuz ve son yerlerde aşağıya düşerken aha yine başa dönücem derken bir bakıyorsunuz bir el sizi yakalıyor.Gerçekten hiç beklediğiniz anlarda sizi birinin kurtarması gerçekten kurtarılmış bir etki yaratıyor üzerinizde ve oyunu oynama hevesiniz artıyor.Aniden yakalamalarının haricinde karlı yerlerde ilerlerken ben gerçekten üşüyormuşum gibi oldum bu gecenin bir yarısında oyunu bitirmeye çalışmaya uğraşmamdan da olabilir.

    En lanet ettirecek yer sizi Brezilya diye düşünüyorum.Mafyalarda uğraşmak nerde, savaşmak nerde diye düşünüyorum. Burada serseri sürüleriyle savaşıyorsunuz ama serseri diye sakın küçümsemeyin çünkü ellerinde tam takır silahları ve örgütlenmiş kişiler bulunuyor.Burayı bitirmek biraz zor ve sonunda herkez kaçıyır siz kalıyorsunuz ve kısa bir süre içerisinde helikoptere atlayıp kurtuluyorsunuz.

    Oyuna biraz kendinizi kaptırdıktan sonra birde bakıyorsunuz ki bir cephede duruyorsunuz ve kafanızı kaldırdıktan sonra ileride paramparça olmuş, düşman işgali içerisinde Beyaz Saray duruyor.Buradan içeriye girip uçaksavarmı artık neyse onu parçalıyorsunuz sonrasında ise birkaç helikopter, tank vede birkaç kişi indiriyorsunuz.

    Öldükten sonra size nasihat niteliğinde ekrana beliren sözlerde güzel.Bu olay ilk versiyonda da vardı ve ilk versiyonuna göre bunda daha fazla silah seçeneği bulunuyor.

    Oyunun müziklerinde bu sefer ünlü Hans Zimmer abi bulunuyor.Adının bile söz konusu olması müziklerin be kadar iyi olduğuna büyük bir işaret…Hans Zimmer’in en çok sevdiğim müziklerinden bir tanesi Gladyatörü filmindeki Now We Are Freeydi.

    Oyunun son sahnesi ilk warfare olduğu gibi çok duygulandırıyor insanı…Kazadan sonra hayal meyal o yolda ilerlemeniz dövüşmeler sanki gerçek bir rüya görüyormuşsunuz hissine kapılmanıza neden oluyor.Size saplanan bıçağı çıkartıp o herife saplamanız gerçekten insanı duygulandırıyor.

    Leave a Reply